Memur-Sen Genel Sekreteri Günay Kaya ve Genel İletişim ve Halkla İlişkiler Sekreteri Halit Ortaköy, Kurban Bayramı’nı Arakanlı Müslümanlarla geçirdi. Bayram sonrası Türkiye’ye dönen heyet, Arakanlı Müslümanların halen yardıma muhtaç olduğunu bildirdi.
Katliam Durmuyor
Heyetin orada bulunduğu sıralarda, Myanmar’da 850 Müslüman’ın budistler tarafından katledildiği bilgisi ulaştı. Bu sayının daha da artabileceği, yüzlerce köyün yakıldığı, binlerce Arakanlı Müslüman’ın Naf Nehri’nde kayıklarda bekletildiği, Bangladeş hükümeti tarafından geçişlerine izin verilmediği gibi, kendi topraklarına geri dönmelerinin de mümkün olmadığı belirtildi.
BM tespitlerine göre, dünyada en uzun süreli ve en yoğun baskıya maruz kalan topluluk, Arakanlı Müslümanlar. Buna rağmen, Batı katliamlara karşı suskun ve kayıtsız. İslam ülkeleri de yeterli ilgi ve desteği göstermiyor. Myanmar’ın en çok ticari ilişkide bulunduğu Malezya ve Endonezya olmasına karşın, bu ülkeler bile katliama kayıtsız kalıyor. Bu nedenle, yardım kampanyaları ve yaşanan katliama dikkat çeken çalışmaların sona ermemesi, konunun sürekli gündemde tutularak, katliama dur denmesi ve yardım çalışmalarının sürmesi gerekiyor. Yardım çalışmalarında devletin devreye girmesinin, ülkelerin çıkardığı zorlukları aşmada önemli olduğu ve toplanan yardımların bu şekilde yerine daha rahat ulaştırılabileceği ifade ediliyor.
Büyükelçilik Ziyaret Edildi
İHH heyetiyle birlikte Bangladeş’e giden Memur-Sen heyeti, ilk olarak Dakka’ya ulaştı. Burada Türkiye Büyükelçiliği ziyaret edilerek, görüş alışverişinde bulunuldu. Büyükelçilik yetkilileri görüşmede, yapılacak yardımları sadece Arakanlı Müslümanlara değil, aynı yoksulluğu yaşayan Bangladeşlilere de iletmenin doğru olacağını söyledi.
Bölgenin en güçlü sivil toplum örgütü ve insani yardım kuruluşu olan İslamic Eid’i de ziyaret eden heyet, yardım çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Daha sonra, Bangladeş’in ikinci büyük şehri olan Chittagong’a geçildi. Yeni inşa edilen cami ve yetimhanelerin ziyaret edilmesinin ardından, bölgenin en temel ihtiyaçlarından olan içilebilir su sorununu çözmek için açılan kuyular hakkında bilgi alındı.
Heyet, daha sonra karayoluyla Myanmar’a en yakın konumdaki şehir olan Cox’s Bazar’a geçti. Cox’s Bazar’da, Memur-Sen’in inşa etmeyi planladığı yetimhaneyle ilgili yetkililer ve yerel partnerlerle değerlendirmelerde bulunuldu, inşaat yeri tespit çalışmaları yapıldı. Myanmar’daki katliamdan kaçarak Bangladeş’e sığınan mültecilere yardım çalışmalarının sürdürüldüğü en uç nokta olan Teknaf’a geçen heyet, bütün engellemelere rağmen Myanmar’a en yakın nokta olan St. Martin’e deniz yoluyla geçerek yardım faaliyetlerine katıldı.
Kurban Faaliyetleri Engellenmek İstendi
Bangladeş’te, bayramın ilk günü heyetin kaldığı otel, Bangladeş polis ve istihbaratı tarafından ablukaya alınarak kurban kesme ve dağıtma faaliyetleri engellendi. Buna rağmen, heyetin bir kısmı, akşam saatlerinde otelden çıkarak gizlice kamplara gitti ve yardım faaliyetlerini sürdürdü. Bu arada, aynı gün Türkiye’den giden başka heyetlerden gözaltına alınmaların gerçekleştiği öğrenildi. İkinci gün, Bangladeş istihbaratı ve emniyetinin engellemesine maruz kalmamak için erken saatlerde otelden çıkan IHH ve Memur-Sen heyetleri, güçlükle ve güzergahta araç değişiklikleri yaparak yoksulluk ve sefalet sözcüklerinin hafif kaldığı, büyük bir insanlık dramının yaşandığı Kutupalong Kampı’na ulaşmayı başardı. Burada kurban kesimi ve dağıtımı gerçekleştirildi.
Askerler Oteli Ablukaya Aldı
Türkiye’den giden yardım ekiplerinin kaldığı otellerin tamamı bu esnada silahlı Bangladeş askerleri tarafından çevrilerek otelden çıkmaları engellendi. Yaşananları değerlendiren heyetlerin temsilcileri, Bangladeş hükümetinin, binlerce km uzaktan gelen yardım kuruluşlarının faaliyetlerini engellemesinin anlaşılmazlığına dikkat çekti. Yardım çalışmalarını engellemek için, Türkiye’den gidenlere yardım eden yerel halktan kişilerin de tutuklanması, şaşkınlıkları bir kat daha artırdı. Yardım kuruluşları, çözüm olarak Dışişleri Bakanlığı ve Büyükelçiliğin Bangladeş hükümeti nezdinde girişimlerde bulunmasını istedi. Yardım çalışmalarına izin verilmesinin ancak devlet eliyle mümkün olacağı tespitinde bulunan Memur-Sen heyeti, Güneydoğu Asya’da TİKA ofisleri açılması ve Kızılay’ın daha çok devreye girmesi gerektiğini önerdi.
Zor Şartlarda Yaşam Mücadelesi Veriyorlar
Baraka dahi denmesi güç yapıların 3-4 metrekarelik gözlerinde birkaç aile halinde yaşayan, çoğu zaman günlerce ağızlarına birkaç lokma dahi yiyecek koyamayan Arakanlı Müslümanların, Türk heyetini görünce uzun süredir unuttukları tebessümleri yüzlerinde yeniden belirdi. Ağır şartlar altında yaşayan kamp sakinleri, bir günü daha olabildiğince az sorunla geride bırakabilmek için elinden gelen çabayı gösteriyor. Son aylarda yaşadıkları olaylar nedeniyle iyice karamsarlığa kapılan Arakanlı Müslümanlar, ibadetlerini sürdürerek ve zaman zaman Kur’an-ı Kerim okuyarak, her şeyin düzelmesi için sürekli dua ediyor. Anne babaları ve tüm yakınlarıyla katlandıkları acılara rağmen çocukların yüzünde halen bir parça da olsa tebessüm görebilmek, Türk yardım gönüllerine moral veriyor. Ellerinde hiçbir şeyleri kalmasa da, çocuklar bayramın heyecanını yaşamak için özel çaba harcıyor. Birkaç parça olan kıyafetlerinden en temizini seçip giyen çocuklar, kurban yardımları ve kendilerini unutmadıkları için Türk heyetine teşekkür etmeyi ihmal etmiyor.