TOPLU SÖZLEŞME YASA TASARISINA, HEM YETMEZ, HEM DE HAYIR DİYORUZ
12 Eylül 2010'da yapılan referandumla kabul edilen ve kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı veren Anayasa değişikliğini fiilen hayata geçirecek kanun tasarısı, 16 ay gecikmeli olarak TBMM'ye sevk edildi. Memur-Sen olarak, söz konusu tasarıyı bu şekliyle kabul etmemiz mümkün değildir. Tasarı, 12 Eylül 2010'da yakalanan ve sürdürülmesi gereken demokratikleşme heyecanıyla uyumlu değildir.Tasarı masaya değil, sahaya davet tasarısıdır.
Referandumdan hemen sonra 60. hükümette konuyla ilgilenen Devlet Bakanı Hayati Yazıcı döneminde başlayan ikincil mevzuat çalışmaları, 12 Haziran seçimleri sonrasında 61. hükümetin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'le devam ettirilmiştir. Bu çalışmaların bütününde hizmet kolu başta olmak üzere birçok konuda uzlaşma sağlanmış ve Üçlü Danışma Kurulu'nun son toplantısında TBMM'ye gönderilecek metnin içeriğinde bir çok konuda uzlaşılmıştır. Ancak, bugün TBMM'ye sevk edilen tasarıda üzerinde mutabakata vardığımız hususların bile yer almadığını görüyoruz. Bu uzlaşma kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu tasarı bizim için yok hükmündedir. Hükümetin konuya yaklaşımındaki olumsuzluk, tasarının sevk edildiği komisyondan da anlaşılmaktadır. Tasarı ilgili komisyon olarak Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'na gitmesi gerekirken, Plan ve Bütçe Komisyonu'na sevk edilmiş, ilgili komisyon ise tali komisyon konumuna getirilmiştir.
Daha önce mutabakata vardığımız temel konulardan biri olan hizmet kolu toplu sözleşmesinde her iki bakanla da uzlaşmıştık. Bu uzlaşmaya göre yetkili sendikalar, hizmet kollarını ilgilendiren döner sermaye, ek ders ücreti gibi konuları sözleşme maddesi haline getireceklerdi. Kamu görevlilerinin bütününü ilgilendiren konular, bütün kamu görevlilerine uygulanacak mali ve sosyal haklar ise genel toplu sözleşmenin konusu olarak belirlenmişti. TBMM'ye sevk edilen tasarıda ise bütün bunlar yok sayılıp dünyada karşılığı olmayan bir şey ihdas edilmiştir.
'Yasayı konuşuruz, ancak biz belirleriz' görüşünde ısrar edilirse, toplu sözleşmeyi de kendi kendilerine yaparlar. Referandumda yüzde 58 'evet' çıkmasının hazzını yaşayan, ancak anayasanın 53 ve 128. maddelerindeki değişikliği hazmedemeyen bakanların varlığını üzüntüyle görmekteyiz. Ne yazık ki, 'Biz bu kadar oy aldık, nasıl olur da, memur maaşlarını toplu sözleşme masası belirler, nasıl olur da uzlaşılamazsa Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun kararı bağlayıcı olur' diyen bir anlayışla karşı karşıyayız.
Buradan TBMM'ye çağrımız, bürokrasinin hayır'ının yerine milletine evet'ine kulak vermesidir. Vesayet mağduru olan ve sürekli vesayetten şikayet eden Ak Parti de, bürokrasi vesayeti yerine, milletin sesini dinlemelidir.
Memur-Sen olarak Başbakanlık tarafından TBMM'ye gönderilen tasarıda yer almayan aşağıdaki hususların komisyon ve Genel Kurul sürecinde hayata geçirilmesi en büyük beklentimizdir. Diyalogla çözüm yolunu önemsiyoruz. Ancak hatada ısrar edilirse, bu alanlara çağrıdır. Bu davetin hakkını vereceğimizden de kimsenin endişesi olmasın.
1- Hizmet kolu toplu sözleşmesine tasarıda yer verilmeli
2- Yerel yönetimlerde işyeri toplu sözleşmesine yer verilmeli
3- Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Başkanı Yargıtay, Danıştay veya Sayıştay Başkanları arasından, kanunla belirlenmeli
4- Cumhurbaşkanlığı, TBMM, TSK ve Emniyette çalışan sivil personele sendika üyesi olma imkanı verilmeli
5- Sendika üyesi olmayanların toplu sözleşmeden yararlanmak için dayanışma aidatı ödemesini sağlayacak hükümlere yer verilmeli
6- Sendikaların sahadaki çalışmalarıyla elde ettiği yetki, kanun maddesiyle değersizleştirilmemeli, masaya oturmama veya masadan kalkma da bir pazarlık stratejisi olarak kabul edilmelidir.
Bütün bunlarla birlikte, Kamu Görevlileri Sendikaları olarak grev hakkı mücadelemiz, siyaset hakkı kararlılığımız ve toplu sözleşme hakkını sınırlayan Anayasal engellerin tamamen kaldırılması noktasındaki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.
Abdullah DUMAN
Memur Sen Erzurum İl Başkanı
SLOGANLAR
“Hizmet kolu hakkımız, Söke söke alırız”
“Bürokratın hayırı değil milletin eveti”
“Sözleşmeye veto genel grev nedeni”
“Ya masada sözleşme ya sahada restleşme”
“Sorunlu yasa istemiyoruz”
“Hizmet Kollu Yasa, Ek Ödemeli Masa”
PANKART VE DÖVİZLER
“Sendikacılığın yolu HİZMET KOLU “
“Sendikasız Konfederasyon, Konfederasyonsuz demokrasi olmaz”
“Yasanın da masanın da budanmasına hayır”
“Hizmet Kollu Yasa, Ek Ödemeli Masa”
“İleri demokraside geri tasarı”
“Meclis’i yormaya değmez, KHK ile çıkar”
“Sözleşmeye veto genel grev nedenidir”
“Sorunlu Yasa İstemiyoruz ”
“Eğitimde, Sağlıkta Sorunlarla Yüzleşmekten Kaçma”
“Hizmet Kolu Sözleşmesi Olmazsa Olmazımız”
“Hükümet Unutma! Masada da Sahada da yetkiliyiz”
“Bu tasarı yok hükmündedir”
“Anayasayla verilen hak tasarıyla elimizden alındı”
“Yüksek bürokrata devletin kasası, memura toplu sözleşme tasası”
“Son hali bu ise tasarı olarak kalsın”
“Millet toplu görüşmeyi bürokrasi toplu sözleşmeyi bitirdi”
“Patronlara BABACAN memura AFACAN”
“Toplu sözleşmeyi çok görenler toplumsal sözleşmeyi zor görürler”
“Bu tasarıyla toplu sözleşme yapılamaz”
“Toplu sözleşme tasarısı bürokratik vesayetin başarısı”
“Bürokratik oligarşi hortladı, inanmayan tasarıya baksın”
“Sözü tutmanın yolu toplu sözleşmede hizmet kolu”
“sendikacılığı bitirmenin yolu sözleşmesiz hizmet kolu”
“Tasarının özeti: bürokrasi›siyaset”
“Tasarı hükümet hatası düzeltileceği yer Meclis çatısı”
“666 adaletsizliği giderilsin”